Cinsel temas ile bulaşan hastalıklar, toplum sağlığını tehdit eden ciddi sağlık problemleri arasında bulunur. Farklı tedbirler ile yayılması önlenerek kontrol altına alınmaları mümkündür, ancak bu hastalıklar uzun vadede kalıcı hastalıklara neden olabilir. Bu rahatsızlıklardan biri de frengi hastalığıdır. Peki, frengi nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? Detaylar yazımızda.
Frengi veya sifiliz hastalığı, Treponema pallidum ismli bir bakterinin neden olduğu ve vücudun değişik dokularında hasara yol açan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın en önemli bulaşma yolu korunmasız cinsel ilişkidir. Yanı sıra kan yoluyla ya da anneden bebeğe hamilelik sırasında da bulaşabilir.
Frengi, enfekte olan kişide hem kısa hem uzun vadede birçok farklı sağlık problemine yol açan bir hastalıktır. Hastalık meydana geldikten sonra görülen ilk bulgu küçük ağrısız bir yaradır. Bu yara çoğunlukla cinsel organlar ve sindirim kanalının son kısmı olan rektum etrafında lezyonlar şeklindedir. Bu nedenle ilk zamanlar fark edilmesinde zorluk çekilebilir.
Frengi hastalığı için başlıca bulaşma yolu cinsel ilişki ile bulaşıdır. Bu bulaşma esnasında ciltteki taze lezyonların sızıntıları, meni ve vajina salgısı gibi vücut sıvıları önemli rol oynar. Diğer ciddi bulaşma yolu da anneden bebeğe geçmesidir. Bebek mikrobu anne karnında veya doğum sırasında doğum kanalından alabilir.
Sifiliz kan transfüzyonu sırasında da bulaşabilir. Fakat kan nakli ile bulaşma oldukça azdır. Çünkü günümüz şartlarında tüm donörler, ferngi açısından taranmaktadır. Yanı sıra sifiliz mikrobu, kan bankasının depolama düzeninde 24 saatten fazla yaşayamaz.
Frengi olan bir hastanın eşyalarını kullanmak da hastalığın bulaşmasına yol açabilir. Uyuşturucu bağımlısı olan kişilerde ortak iğne kullanımı sonucu hastalık bulaşabilir. Enfeksiyonun ilk yılı oldukça bulaşıcıdır. Bu yüzden %90 geçiş olasılığı vardır. Sonrasında bulaşıcılık giderek azalır ve 4. yılın sonunda çoğunlukla bulaşıcılık kalmaz.
Hastalık korunmasız cinsel temasta bulunmuş herkeste ve her yaşta görülebilir. Sifiliz hastalığının en yaygın görüldüğü kişiler ise şu şekilde sıralanabilir;
Frengi belirtileri başlamadan önce yaklaşık 21 gün (3-90 gün) kuluçka süresi bulunur. Hastalık üç evrede gelişir ve ilk zamanlar belirtiler hafiftir. Semptomlar arada kaybolabilir ve hasta iyileştiğini düşünebilir. Frengi belirtileri diğer hastalıkları taklit ettiği için sifilize büyük taklitçi ismi ile de anılır.
1.Evre: Temastan ortalama 3 hafta sonra, bakterinin bulaştığı cinsel organ çevresinde düzgün kenarlı, ağrısız, kırmızı bir kabartı (şankır) meydana gelir. Çoğu zaman kabartının yakınında ele gelen bir lenf nodu da bulunur. Hastaların ortalama %30’unda farklı olarak kabartılar ağrılı olabilir. Tedavi yapılmadığı zaman 3-6 hafta sonunda kabartılar kaybolur. Bu aşamada hasta iyileştiğini düşünür, ancak bakteri çoğalarak vücuda yayılır.
2.Evre: Bu süreç ilk dönemden 6-10 hafta sonra görülebileceği gibi, bazı hastalarda görülmeyebilir. Bu süreçte grip benzeri belirtiler olabilir:
Sonrasında hastalık latent (uyku dönemi) sürece girer. Hastada hiçbir semptom görülmez ancak hastalığın varlığı kan testleri ile saptanabilir.
3.Evre: Birinci dönemden ortalama 3-15 yıl sonra meydana gelir. Bu evre 3 farklı şekilde görülür. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Frengi kan testleri ile kolaylıkla teşhis edilebilir. Yanı sıra hastada fizik muayene yapılırken görülen lezyonlar da teşhiste yardımcıdır. Teşhis amacıyla VDRL, RPR, TPHA-İ FTA-ABS kan testleri ve lezyonlardan alınan örneklerin laboratuvarda incelenmesi belirleyicidir. Frengi olduğu düşünülen hastalardan HIV testi mutlaka istenir.
Frengi tedavisi, kan testleri ile kesin teşhis konulduktan sonra antibiyotikle yapılır. Tedavi için doğru antibiyotik kullanılması oldukça önemlidir, fakat tedavi, enfeksiyonun yol açtığı hasarları gidermez. Bu yüzden frengi komplikasyonları için farklı tedaviler gerekebilir.
Hastaların enfeksiyondan kurtulmak için antibiyotiklerini hekimin tavsiye ettiği biçimde kullanması gerekir, aksi takdirde bakteri, antibiyotik tedavisine dirençli hale gelebilir. Frengi tedavisinde tercih edilen antibiyotik çoğunlukla penisilindir. Bu nedenle penisiline alerjisi olan kişiler mutlaka hekime bildirmelidir.
Frengisi olan kişilerin partnerlerinin de tedavi görmesi gerekir. Frengi geçirilmesi hastalığa karşı koruyuculuk sağlamaz. Başarılı ve doğru bir tedavi uygulansa da kişi ilerde tekrar frengi olabilir.