Gebelik sürecindeki fizyolojik değişimler ve bağışıklık sisteminin düşmesi, anne adaylarını enfeksiyonara karşı daha açık bir hale getiriyor. Dünyayı etkileyen covid-19 salgını ise hamileleri ve yeni doğum yapan anneleri bu açıdan oldukça endişelendiriyor. Bu anlamada, anne adayları ve yeni anne olan kişiler için covid-19 ile ilgili merak edilenleri yanıtlamaya çalıştık.
Hamilelik döneminde bağışıklık sistemi az da olsa baskılanabilir. Ayrıca solunum mukozasında ödem oluşurken, hamileliğin ileri haftalarında karın büyüdüğü için akciğer kapasitesi azalır ve ters orantıda oksijen tüketimi ihtiyacı artar. Bu nedenle gebeler solunum yolu hastalıkları açısından daha yatkın hale gelebilirler. Fakat yapılan araştırmalara göre gebeler için koronavirüs enfeksiyonuna karşı artan bir duyarlılık bulunmuyor.
Hamilelikte kadınların vücudu bakteri ve virüslerden oluşan enfeksiyonlar karşısında komplikasyonlara açık bir hale gelebilir. Kardiyo-pulmoner ve bağışıklık sistemlerinde oluşan fizyolojik değişmeler özellikle solunum yolu enfeksiyonlarında daha şiddetli bir hastalık geliştirmelerine sebep olabilir. Ancak şu anki araştırmalar gebelikte kadınların koronavirüse karşı daha duyarlı oldukları ve ciddi pnömoni geliştirme risklerinin olduğuna dair kesin bir veri sunamamaktadır.
Gebeliğin son aylarında koronavirüsten dolayı zatürre gelişen kadınlarda yapılan incelemeler hastalığın anneden bebeğe geçmediğini göstermiştir. Ardından 936 yenidoğan bebek üzerinde yapılan çalışmada ise hamileliğin son 3 ayında anneden bebeğe %3,7 oranında düşük bir seviyede geçiş olduğu saptanmıştır. Bu rakam anne karnındayken bebeğe geçen diğer enfeksiyonlarla benzer oranlara sahiptir.
Koronavirüs nedeniyle anne adayında oluşan IGM (erken evre antikoru) bebeğe geçer. Bu anlamda doğan bebeklerden alınan örneklerde pozitif antikorlar saptanmıştır. Bebekte gelişen antikorlar %3,2 oranında olup, bebeğe bulaşan enfeksiyon olması durumunda kendi ürettiği antikorlar da bulunur.
Covid enfeksiyonu ile mücadelede en güçlü silah bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasıdır. Bundan ötürü gebelerin pandemi süresince kendi sağlıkları ve bebeklerinin sağlıklarını korumaları açısından özenli beslenmeleri ve bağışıklık seviyelerini güçlü tutmaları gerekir. Bu anlamda C ve D vitaminleri ilk sırada olmak üzere normal sürede verilen vitamin takviyelerini de almaları önerilir.
Doğumun normal veya sezaryen olmasını gebeliğin gidişatı, anne adayı ve bebeğin sağlık durumu belirler. Azda olsa yapılan araştırmalar covid enfeksiyonunun doğum şekli ile alasının olmadığını göstermektedir. Bu yüzden bir gebe koronavirüs olsa bile doğumu nasıl yapacağı önceden planlanan şekilde gerçekleşir. Bebeğin ve annenin sağlık durumu el veriyorsa ilk olarak normal doğum tercih edilir. Ayrıca doğum sonrası ev ziyareti yapılmaması, anne ve bebeğin izole kalmadı, bebeğin ve annenin sağlığı için oldukça önemlidir.
Doğumu başlayan koronavirüs pozitif olan anne adayları Sağlık Bakanlığı tarafından öngörülen negatif basınçlı izole doğum odalarında takip edilir. Bu aşamada dikkat edilmesi gerekenler ise şu şekildedir:
Doğum şekli için kesin bir öneri yoktur. Ancak bu şekilde olan doğumların büyük bir kısmının sezaryen olduğu bilinmektedir. Bunun nedeni ise doğum esnasında hamilelerde yaşanması muhtemel olan solunum sıkıntısıdır. Yanı sıra, vajinal akıntının bebeğe hastalık geçirme riskine dair kesin bir veri yoktur.
Şuana kadar yapılan çalışmalarda koronavirüsün anne sütü ile bebeğe geçtiğine dair bir veri bulunmamaktadır. Bu yüzden anne sütünün yararlarının, covid-19 virüsünün anne sütü ile bulaşabilme ihtimaline karşı daha önemli olduğu düşünülmektedir. Anne ve bebeğin yakın temasından doğabilecek riskler ise multidisipliner bir ekip ile saptanmalıdır.
Özellikle son dönemlere bakıldığında koronavirüs geçiren gebelerin erken doğum riski yaşadığı görülmektedir. Yanı sıra virüse bağlı anne bebek ölümlerinin de arttığı gözlemlenmektedir. Ayrıca covid olan anne adaylarının yoğum bakım yatış oranları ve hayati riskleri de yüksektir. Bu veriler bize aşılamanın önemini bir kez daha göstermektedir. mRNA aşılarının DNA bozmadığı kanıtlanmış, yıllardır yapılan inaktif aşılarında gebeler üzerinde olumsuz bir etki sağlamadığı görülmüştür. Bu yüzden covid-19 aşılarının gebelere de rahatlıkla yapılması önerilmektedir.
Kişi hamilelik planlıyorsa gebelik planından önce aşı olabilir. Daha sonra hamileliğin 3. ayından itibaren aşısını olabilir. Anne adayının antikorları bebeğine de geçebilir. Ayrıca emzirme döneminde de aşılanılabilir. Bu anne ve bebeğin sağlığı için gereken bir durumdur.
Alınana tedvirlere karşın koronavirüse yakalanan anne adayları hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Bu aşamada teşhis için bazı radyolojik görüntülemeler uygulanabilir. Bu aşamada bebek için önlem alınarak ve annenin onay vermesi istenerek bu görüntüleme yapılabilir. Gebenin kendi sağlığı için onay vermesi önerilmektedir. Hamilelerde covid-19 tedavisi diğer bireylere göre farklı yapılır. Bu yüzden tedavi süreci boyunca hekim gebeyi takip ederek evde ya da hastanede tedavi olması gerektiğine karar verir.