Kreatinin vücutta doğal olarak bulunur bazen bazı besinlerle de alınabilir. Enerjinin depolanması için kullanılır. Peki düşüklüğü ve yüksekliğinin belirtileri nedir? Neden yükselir veya düşer? Sorularının cevapları yazımızda.
Kreatinin, vücutta doğal olarak bulunan, nadir olarak bazı besinlerden alınan amino asittir. Kaslarda kreatin üretilir. Vücutta enerji amacıyla bulunur. Kandaki kreatinin seviyesi yaş, cinsiyet gibi nedenlere bağlı olarak farklılık gösterir. Kaslarda enerji olarak depolanmaktadır. Kreatin bileşinin yıkım ürünü kreatinindir. Kreatin vücut tarafından kullanılmaktadır. Sonrasında ise kreatinine dönüşür ve böbreklerle dışarı atılır. Üretim ve atılımda bir denge izlenir ve kreatinin olması gereken seviyede kalır.
Normal değeri vücutta bulunan kas sayısına bağlı olarak değişiklik gösterir. Kreatinin normal değerleri ise erkeklerde 0.6-1.2mg/dL, kadınlarda ise 0.5-1.1mg/dL arasındadır.
Test sonucuna göre normal değerlerin altında kalmasıdır. Yaşlanma, nörolojik hastalıklar. kas kütlesinde azalmaya neden olur. Buna bağlı olarak düşüklük meydana gelir. Düşüklükte görülen belirtiler düşmenin nedenine bağlı olarak değişebilir.
Yetersiz beslenme: Bazı besinlerden de kreatinin alınmaktadır. Buna bağlı olarak düzenli beslenme önemlidir.
Düşük kat kütlesi: Yaş, cinsiyet gibi faktörler düşük kat kütlesine neden olabilmektedir.
Gebelik: İdrar üretiminin normale göre artmasıyla yaşanan susuzluk sonucu düşüklüğe neden olabilmektedir.
Karaciğer sorunları: Karaciğerde üretilmesine bağlı olarak karaciğerde yaşanacak sorun düşüklüğe neden olabilmektedir
Aşırı su kaybı: Kullanılan bazı ilaçlar su kaybına neden olabilmektedir.
Aşırı kilo kaybı: Ciddi düzeyde kilo kaybına bağlı olarak kas kütlesinde de azaltma yaşanır. Bu yüzden düşüklük yaşanabilir.
Kaslarda güçsüzlük
Kaslarda ağrı ve hareket etmede zorluk
Karaciğer hastalıklarına bağlı belirtiler; yorgunluk, sarılık, mide bulantısı, karın ağrıs
Beslenmeye bağlı oluşan düşüklükteki belirtiler; kilo kaybı, baş dönmesi
Test sonuçlarına bağlı olarak düşüklük tespit edilir. Kastaki hasarı tespit etmek için kas biyopsisi veya kas enzim testi gibi testler yapılır. Tedavi için düşüklüğe neden olan faktör bulunmalıdır. Karaciğer hastalığından kaynaklıysa, ilaç veya beslenme düzeninde değişikliğiyle düzenlenmeye çalışılır. Kas hastalığına bağlı bir durumsa, ağrıyı azaltmayı amaçlayan tedavi yöntemleri uygulanır. Kas kütlesinde azalma olmuşsa beslenme, egzersiz gibi yöntemler uygulanabilir.
Vücudun susuz kalması, yüksek protein alımı ya da kreatinin takviyesi alınmasına bağlı olarak yükselme görülebilir. Kreatinin yükselmesine neden olabilen bazı faktörler şu şekildedir:
İdrar yolu tıkanması: Böbrek taşı, prostat, tümör gibi nedelerden dolayı tıkanma yaşanabilir. İdrarda kreatinin yüksekliği idrar yolları tıkanıklığının nedenlerindendir. Sırtta ağrı, yorgunluk, ağrılı idrar gibi nedenleri vardır.
Kronik böbrek rahatsızlığı: Böbrek yetmezliği, enfeksiyonu, kan akımında azalma olabilir. Genellikle yükseklik böbrek yetmezliğiyle görülür. Az idrara çıkma, yorgunluk, uyku problemi gibi belirtiler görülür.
Su kaybı: Yüksek miktarda su kaybı yaşamak böbreklerde sorun oluşmasıdır. Buna bağlı olarak düşen kan basıncı böbrekleri olumsuz etkiler.
Protein tüketiminin fazla olması: Ek takviye alınması durumunda yükseklik yaşanır.
Bazı ilaçlar: Çeşitli antibiyotikler, kemoterapi ilaçları, idrar söktürücü gibi ilaçlar böbreği yorabilir.
Kusma
Midede bulantı
İştahsızlık
Yorgunluk
Sıklıkla idrara çıkma
Ödem
Kanlı idrar
Yüksek tansiyon
Göğüste ağrı
Nefes alıp vermede sorun
Ciltte kuruluk
Kaslarda kramp
Neden yükseldiği tespit edilmelidir. Buna bağlı tedavi yöntemi uygulanır. Beslenme düzeninde farklılıklar, kırmızı et tüketimini azaltmak, zorlayıcı egzersizlerin azaltılması gibi yöntemler uygulanabilir. Yüksekliğe bağlı nedenin tedavisi için doktora danışmalısınız.
Vücut ve kas kütlesine bağlı olarak kanda bulunmaktadır. Kas kütlesinin fazla olması bu miktarı arttırabilir. Kan tahlilinde bakılır. Böbrek fonksiyonlarını anlamak amacıyla yapılan testlerden birisi de kreatinin testidir. Bu test idrar veya kan yoluyla olmak üzere iki şekilde bakılır. Değerler yaş, cinsiyet gibi faktörlere bağlı olarak farklılık göstermektedir. Ortalama olarak referans alınan değerlerden yüksek ya da düşük olması tehlikelidir.