Yaşadığınız ve etkisinden çıkamadığınız travmatik olayların, davranışlarınızla veya genetik olarak gelecek kuşaklara aktarıldığını biliyor muydunuz?
Travma kişinin zihnen ve bedenen normalliğini aşarak, kişide negatif, sarsıcı, tehdit edici etkileri barındıran yaşam olaylarına verilen isimdir. Travmaya sebep olabilecek etkenler; doğal afetler, cinsel istismar, yangın, trafik kazası gibi somut olaylar olabileceği gibi, ayrılık, ölüm, aşağılanma, aldatılma veya ihmal gibi duygusal deneyimlerde olabilir.
Yaşanan travmatik olayların kişiler üzerinde birtakım etkileri olabilir. Travmanın kişi üzerindeki etkileri ise bireysel ve çevresel faktörlere bağlı olarak çeşitlilik gösterebilir. Bu semptomlardan bazıları ise şu şekilde sıralanabilir:
Travma sonucu oluşan etkiler bazen zamanı ve mekanı aşarak gelecek nesillere kadar ulaşarak semptomlarını bırakabilir.
Yapılan çalışmalara göre travmanın sonraki nesillere aktarımında bilişsel, davranışsal ve biyolojik faktörlerin rol aldığı söylenebilir. Bilişsel olarak travmanın aktarımında anılar sözlü, yazılı, görsel olarak bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde bir sonraki nesle aktarılabilir. Çocukların davranışları modelleyerek öğrendiği düşünüldüğünde, travmatik olayla ilişkili gelişebilmesi muhtemel davranış ve tutumlar çocukların öğrendikleri arasında yerini alabilir. Travmatik olaya karşı verilen bedensel reaksiyonlar ise genetik geçişli olabilir. Neslin devamı için yaşanılan travmatik bir olaydan sonra epigenetik değişimlerin olabildiği, yapılan çalışmalarda görülmüştür.
Travmanın nesiller arası aktarımı kişilerin günlük hayattaki işlevselliklerinde bozulmalara, tıkanmalara, zorlanmalara neden olabilir. Travmanın sebep olabileceği bazı ruhsal hastalıklar söz konusu olabilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Her insan hayatında büyük veya küçük travmalar yaşayabilir ve bunu gelecek nesillere aktarabilir. Eğer yaşanan veya aktarılan olay kişide ruhsal olarak sorun oluşturacak bir seviyeye geldiyse, yaşanılan problemin türüne ve seviyesine göre o alanda çalışmalar yapan, eğitim alan ilgili uzmandan destek alınabilir. Genellikle bu tedavi sürecinde bilişsel-davranışçı terapi uygulanır. Yapılan çalışmalar neticesinde kişinin geçmiş olumsuz deneyimi için farkındalığının oluşması süreçte yer alan hedeflerden bir tanesine örnek olarak verilebilir. İlerleyen zamanlarda ise davranışsal döngünün kırılması ve kişinin işlevselliğini kazanması amaçlanır.