Çocukluk çağında en yaygın sağlık sorunlarının başında enfeksiyonlar bulunur. Genellikle çok ciddi problemlere neden olmasalar da, yenidoğan bebekleri etkileyen bazı virüsler ciddi tablolara yol açabilir. Bunlardan biri de süt çocukluğu döneminin covid-19'u sayılan RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) virüsüdür. Peki, RSV nasıl bulaşır? Tedavisi nasıl yapılır? Detaylar yazımızda.
RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) insanı tehdit eden ve solunum yollarında yaşa göre vücudun farklı bölgelerinde enfeksiyona yol açabilen, çok yaygın ve bulaşıcı bir virüstür. Ülkemizde daha sık kış ve ilkbahar aylarında salgınlara ve tüm yıl boyunca enfeksiyonlara neden olur. Hastalık başlangıcı Kasım-Aralık itibariyle başlar ve Ocak-Şubat aylarında zirve yapar. Özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde alt solunum yolları enfeksiyonlarının gelişmeside yaygın nedenlerden biridir. Yenidoğanların %60’ının doğumdan sonraki ilk salgında RSV’ye yakalanma riskleri bulunabilir. 6 aydan küçük bebeklerde bronşit veya zatürrenin %35-50’i RSV’ye bağlı olarak gelişir. Bu aşamada çocuğun yaşı ne kadar küçükse ağır hastalık geçirme riski de o kadar fazla olur. Bu yüzden 6 aydan küçük bebeklerde RSV virüsüne yakalanma sonucu hastaneye yatış gerekebilir. 2-3 yaşına gelene kadar neredeyse tüm çocuklar RSV geçirebilirler. RSV kalıcı bağışık yanıt oluşturmaz, hatta bazen aynı salgın döneminde birden fazla enfeksiyon geçirilebilir. Virüs kalıcı bağışıklık yanıtı oluşturmaz, hatta bazen aynı salgın döneminde birden fazla enfeksiyon geçirilebilir. 3 yaş üstü çocuklarda ve yetişkinlerde basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi kırgınlık, burun akıntısı, boğaz ağrısı, hafif bir öksürük ve baş ağrısı gibi şikayetlerle atlatılabilir.
RSV enfekte olmuş kişinin öksürük veya hapşırması sonucu oluşan havadaki damlacıklar aracılığıyla, hasta kişinin solunum salgılarının bulaştığı yerlere temasla bulaşa sebebiyet verir.
RSV, 3 yaş üstü çocuklarda ve yetişkinlerde çoğunlukla ciddi bir problem oluşturmazken, özellikle yenidoğan ve prematüre doğmuş bebekler için hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. Prematüre bebeklerin bağışıklık sistemleri normal doğan bebeklere nazaran daha zayıftır. Ayrıca akciğerleri de tam olarak olgunlaşmamıştır. Bu yüzden RSV’nin sebep olduğu alt solunum yolları tıkanmasıyla, ciddi bir hale bürünen enfeksiyon hastaneye yatırılmayı gerektirir ve bazen de ölümle sonuçlanabilir. RSV geçiren prematüre bebeklerin hastalık sonrasını takip eden iki yıl boyunca doktor kontrolünde olmaları, ilaç kullanmaları ve hastaneye yatma gereksinimleri bulunabilir. Bu enfeksiyonun geçirilmesi özellikle prematürelerde olabilen kronik akciğer hastalığı ve astımın riskini de artırabilir. Ayrıca RSV doğuştan kalp hastalığı ile kronik akciğer hastalığı bulunan bebeklerde de ağır seyredebilir.
RSV belirtileri hafif ateş, burun akıntısı ve öksürük gibi soğuk algınlığı belirtileriyle başlar. Özellikle prematüre bebeklerde daha sık olmak üzere 3-4 günde akciğerde küçük hava yollarına ulaşarak bronşiyolite neden olabilir. Bu durum solunum yetmezliği gibi ciddi bir boyuta gelerek acil müdahale gerektirebilir.
RSV’den dolayı durumun ciddileştiğini gösteren diğer semptomlar ise şu şekilde olabilir:
RSV enfeksiyonunun teşhisi için solunum yolu salgısından örnek alınarak RSV antijenine bakılır. Bu test yaygın olarak kullanılan, hızlı ve % 90 oranında doğru sonuç veren bir yöntemdir.
Öncelikle anne sütü ile beslenmenin devam edebilmesi bu enfeksiyonu engelleyebilir veya hafif geçmesini sağlar. Özellikle riskli bebeklere (Prematüre veya savunma sistemi hastalıkları, doğumsal kalp rahatsızlıkları gibi hastalıkları olan) RSV bulaştırmamak için aşağıdaki önlemlere uyulmalıdır.
Bu kuralların bir köşeye asılması, öğrenilene kadar kontrol edilmesi kuralları hatırlamayı ve uygulanmayı kolaylaştırır. Bunlara uymak bazı zamanlarda zor olabilir ama özellikle de riskli bebeklerin sağlığı için hayati derecede önemlidir.
RSV’e karşı direk etki ederek klinik seyrini değiştirecek ilaç veya aşı yoktur. Hastalık için kriterleri sağlayan riskli bebeklere pasif bağışıklık için ayda bir koruyucu antikor (palivizumab) yapılması önerilmelidir. Bu aşı hastalığı engelleyebiliyor veya daha hafif bir klinikle geçirilmesini sağlıyor.
Aşı için kriterler şu şekilde sıralanabilir:
Rsv ile enfekte olan hastalarda oral alım bozulacağından atılacak ilk adım destek tedavisidir. Kaybedilen sıvının yerine konulması önemlidir. Solunumun dikkatle değerlendirilerek oksijen desteği, üst solunum yolu aspirasyonu ve gerekirse solunum cihazına bağlanma uygulanması gerekebilir. RSV bronşiti sonrasında kulak iltihabı veya bakteriyel akciğer enfeksiyonu gelişirse antibiyotik kullanılabilir. Bunun dışında antibiyotik etkisi söz konusu değildir. Ağır seyreden vakalarda ise hastane yatışı ile takip yaygın olarak uygulanan bir durumdur. Bilhassa 6 aydan küçük bebekler için teşhis durumunda hastane yatışı gerekebilir.