Kandaki trombosit seviyesinin düşüklüğünün neden olduğu durum trombositopeni olarak isimlendirilir. Trombositopeni nedir? Neden olur? Yanıtlar yazımızda.
Kanda trombosit sayısının düşük olmasıdır. Kanın pıhtılaşmasına yardım eden renksiz kan hücrelerine trombosit denilir. Damar yaralanmalarında kümeleşerek ve tıkaçlar oluşturarak kanamayı durdurmaktadır.
Biyokimyasal madde içermesinden dolayı kanda oluşan bazı kimyasal reaksiyonların düzenlenmesinde görevlidirler. Yaralanma meydana geldiğinde trombositlerin dış kısımlarında belirli değişiklikler oluşur ve yara dokusuna, diğer trombositlerle etkileşerek yarayı kapatan geçici bir tıkaç oluşturur. Bu esnada yaranın uzun dönem kapanıp iyileşmesi için gereken pıhtılaşma sürecine yardım eder ve pıhtı oluşumunu hızlandırır. Kanama miktarının azaltılması için kan damarı çeperinin kasılmasına da yardım etmektedir. Bundan dolayı trombositler kanamaların önüne geçilmesi, durdurulması ya da yara dokularının iyileşmesi için önemlidirler.
Kandaki trombosit sayısının düşüklüğünden ya da izole bir bulgu olabilir. Altta yatan bazı klinik durumlarla da ilişkili olabilmektedir. Trombositopeni nedenleri, klasik olarak immün ve non-immün nedenler olarak ikiye ayrılmaktadır.
İmmün nedenler çoğunlukla trombosit yıkım artışına bağlıdır. Non-immün nedenler ise periferde yıkımın hızlanmasından ya da kemik iliğinde yapımının azalmasından kaynaklanır. Çocuklukta görülen trombositopenin en sık nedeni ise enfeksiyonlar ve İTP’dir.
Mikrolitre kan başına 150.000’den az trombositiniz olduğu anlamına gelmektedir. Trombositler sadece 10 gün hayatta kalmaktadır. Vücutta kemik iliğinde yeni trombositler üretilerek trombosit ihtiyacı meydana gelir. Nadir olarak kalıtsaldırlar.
Kan dolaşımındaki trombositler, trombositlerin dalakta tutulması, trombosit üretiminin azalması ya da trombositlerin artan yıkımı nedenlerinden kaynaklanabilmektedir.
Genellikle görülen belirtiler şunlardır:
Semptomlar aniden meydana gelebileceği gibi zamanla da oluşabilmektedir. Genellikle bulgu ya da belirti görülmez. Rutin kan testi sırasında fark edilmektedir.
Doktor hastanın şikayetlerini dinler, fiziki muayenesini gerçekleştirir ve uygun gördüğü tanı testlerini yaptırır. Tam kan sayımı, kan yayması, kemik iliği testleri ve farklı testler tanı testlerinin içerisinde yer almaktadır.
Oluşma nedenine ve şiddetine bağlı olarak tedavi şekli değişmektedir. Kanamaya bağlı ölüm ve sakatlıkları önlemek tedavinin başlıca amacıdır.
Hafif seyrediyorsa tedavi gerekmeyebilir. Altta yatan nedene bağlı olarak tedavi edildiğinde genellikle iyileşme gözlemlenir. Kalıtsal olarak geçtiği kişilerde ise genellikle tedaviye gereksinim duymamaktadırlar.
Herhangi bir hastalık ya da ilaçtan kaynaklanıyorsa bu nedene bağlı olarak tedavi süreci başlatılır. Tedavi seçenekleri olarak şu yöntemler uygulanabilmektedir: