Ülkemizde ince hastalık veya verem diye bilinen tüberküloz, belirti vermeden ilerleyen ciddi bir hastalıktır. Solunum yolları ile kolayca bulaşabilen hastalık, bağışıklık sisteminin en zayıf anını kollayarak akciğerlerde enfeksiyona neden olur. Erken teşhis ile uzun süren bir tedavi süreci sonrası iyileşme şansı olan verem için en etkili korunma yöntemlerinden biri ise verem aşısı olunmasıdır.
Tüberküloz halk arasında bilinen ismi ile verem, mycobacterium tuberculosis bakterisinin solunum yolu ile vücuda girmesi sonucu akciğerlerin iltihaplanmasıdır. Bulaşıcı bir enfeksiyon olan verem dünya üzerinde ölüme en çok sebep olan hastalıklardan biridir. Bakteri nefes alıp verme, öksürme, hapşırma gibi yollarla diğer bireylere bulaşabilir. Tedavi edilebilen bu hastalık verem aşısı ile de engellenebilir.
Verem mikrobunu alan bireyler uzun bir süre hiçbir semptom göstermeden sağlıklı bir hayat sürebilirler. Bu süreçte vücut bakteri ile savaşarak hastalığı engellemeye çalışır. Fakat bağışıklık sisteminin zayıf kaldığı hallerde mikrop aktifleşerek tüberküloz hastalığına yol açar. Tüberküloz belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Sağlıklı bir vücut normal şartlarda verem mikrobu ile savaşabilir. Ancak bağışıklığın zayıf olduğu durumlarda vücut etkin bir savunma mekanizması geliştiremez ve hastalanır. Bağışıklık sistemini ise hastalıklar, bazı ilaçlar veya çevresel etkenler gibi birçok farklı neden zayıf düşürebilir. Bu yüzden verem hastalığı için oluşan risk faktörleri şu şekilde olabilir:
Tüberküloz teşhisi için hekim ilk olarak fiziki muayene için şişmiş lenf düğümleri olup olmadığına bakar. Aynı zamanda steteskop ile ciğerler ayrıntılı bir şekilde dinlenir. Göğüs röntgeni çekilerek akciğerler incelenir. Eğer burada da bir şüpheli durum varsa emin olmak için hastadan alınan balgam kültürü incelenmek üzere laboratuvara gönderilir. Bakterinin mikroskobik olarak görülmesi tanıyı kesinleştirmeye yardımcı olabilir. Bilhassa öksürük semptomu çoğu kez soğuk algınlığı gibi hastalıklarla karıştırılır. Bu da hastalığın ilerlemesine neden olur. Verem hastayı kişisel olarak ilgilendirdiği kadar toplum sağlığı açısından da oldukça ciddi bir problemdir. Bu yüzden kişilerin doğru şekilde bilinçlenerek erken teşhis ve tedavi konusunda dikkatli olmaları önemlidir.
Tüberküloz tedavisi için kullanılan ilaçlar hastalığın erken evresinde oldukça etkilidir ve hızlı bir iyileşme sağlar.Ancak bu tedavi diğer enfeksiyon hastalıklarından daha uzun sürelidir. Bu yüzden ilaç tedavisi en az 6 ay sürebilir. . Bu süre hastalığın şiddeti, kişinin yaşı ve farklı hastalıklarının olup olmadığına göre değişkenlik gösterebilir. Ayrıca günümüzdeki birçok verem bakterisi bu ilaçlara karşı direnç geliştirmiştir. Bu yüzden ilaçtan gerekli yanıtı alana kadar hastaya birkaç ilaç denetilebilir. Etkili bir tedavi ise erken teşhis ve tedavi ile mümkün olabilir.
Tüberküloz ilaçlarının yan etkileri nadiren görülebilir. Tüm tüberküloz ilaçları karaciğer için oldukça toksik yapıdadır. Bu yüzden hastaya herhangi bir yan etkisi olduğu zaman tehlike yaratabilir. Bu etkiler şu şekilde gelişebilir:
Bu belirtilerin bir veya birden fazlasının olması halinde hastanın acilen doktoruna ulaşması gerekir.
Tüberküloz hastalığının sık yaşandığı ülkelerde çocuk ve bebeklerin bu hastalığı şiddetli bir şekilde geçirmemesi için BCG (Basil Calmette-Guerin) aşısı yani verem aşısı yapılır.
Ülkemizde de bebeklere doğumdan 2 ay sonra 3. ay içerisindeyken bu aşı yapılır. Aşı kişilere hayatlarında bir defaya mahsus yapılır. Şayet bebek 3. aydan büyükse yapmadan evvel tüberkülin deri testi uygulanır.
Aktif verem hastası olan kişiler ise ilaç kullandıktan 1 hafta sonra bulaşıcılıklarını kaybederler. Bulaşma süresinde ise şunlara dikkat etmeleri gerekir: